Bize göre ilk 10 neden:
1. Önyargıları ve basmakalıp fikirleri, çalışanların güçlü ve zayıf yönlerini doğru bir şekilde değerlendirmelerini engelliyor.
2. Sabırsızlar, çalışanları analiz etmek ve gözlemlemek için zamanları yok.
3. Çalışanların güçlü ve zayıf yönlerini nasıl değerlendirmeleri gerektiğini konusunda tecrübeleri yok.
4. Tanrı katında, bütün insanların aynı olduğuna dair ahlaki eşitlik ilkesine inanıyorlar, insanların farklı olduğunu kabul etmiyorlar.
5. İnsanların güçlü ve zayıf yönlerini, farklı durumlarda nasıl davranacağını öngörmek yerine aidiyet bağı üzerinden bizden/bizden değil olarak değerlendiriyorlar.
6. İyi dinleyici değiller.
7. Davranış bilimlerinin A.B.D. ve Avrupa’da geçerli olabileceğini ama Türk kültürü için geçerli olmadığını çünkü toplum yapılarının farklı olduğunu düşünüyorlar.
8. Çalışanların güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirme konusundaki kavramsal modelleri çok ilkel.
9. Bir çalışanla ilgili ellerinde hiçbir veri olmadan hüküm veriyorlar.
10. Çalışanları gözle görünen somut farklılıklarına (yaş, boy, kilo, konuşma tarzı, vücut dili, ses tonu) göre değerlendirmede sorun yok ama görünmeyen soyut farklılıklarına (güçlü ve zayıf yönler, potansiyel, motivasyon, performans) göre değerlendirmede sorun var.
Sizce patronlar, neden çalışanların güçlü ve zayıf yönlerini değerlendiremiyorlar?